Yalın İnşaat Sayesinde Sürdürülebilir Bir Sektör

by Baha Can Baturay

Sürdürülebilir inşaatın önündeki engellerden belki de en büyüğü inşaat sürecinin tamamına yayılmış israflardır. İnşaat sektöründeki israflar sadece yapı malzemelerinin üretimi, uygun ebat ve şekillere getirilmesi esnasında oluşan israflardan ibaret değildir. Fark edilmesi en kolay malzeme israfı olsa da gereksiz taşıma, aşırı hareket, bekleme, yanlış eleman seçimi gibi nedenlerle zaman ve yetenek israfları da söz konusudur.

Sürdürülebilirlik odaklı bir inşaat sektörü için bu konu üzerinde çeşitli çalışmalar ve uygulamalar yürütülmektedir. Günümüzde israfları önlemedeki en geçerli uygulama şüphesiz yalın inşaat anlayışıdır. Bu anlayışın çıkış noktası, yalın üretim sistemidir. Yalın üretim, 1950’li yıllarda Japon otomotiv devi Toyota’nın Toyota Üretim Sistemi (Toyota Production System) ile endüstride kendine geniş yer bulmuştur. Yalın üretim ilkeleri değişime ihtiyaç duyan inşaat sektörüne adapte edilerek yalın inşaat kavramı ortaya çıkmıştır. Yalın inşaat kavramı ilk kez, 1993 yılında Uluslararası Yalın İnşaat Grubu (IGLC) tarafından kullanılmıştır. Bu kavramın inşaat kısmı sadece fiziksel inşaatı değil, tüm endüstriyi ifade eder. Dolayısıyla bu kavram mimar, mühendis, tasarımcı, işçi ve tedarikçileri yalınlık ilkesi altında birleştirir.

Peki Nedir Bu Yalın İnşaat? Yalın Bir Yapı Nasıl Olur?

Yalın inşaat, inşaat sürecindeki tüm israfların ortadan kaldırılması ve minimum maliyetle maksimum değere sahip üretimin yapılmasıdır. Güvenilir ve hızlı değer teslimi gerektiren bir sistemdir. Bu hedeflerin yakalanabilmesi proje yönetiminin   mükemmeliyetçi olmasını gerektirmektedir. Haluk Doğançay’ın (2014) “Yalın İnşaat İlkeleriyle Proje Yönetimi” isimli yazısında da bahsettiği gibi 6 temel yalın yönetim ilkesi çerçevesinde proje yönetimi yürütülmektedir.

  • Son Planlayıcı Sistemi:

İşçi üretkenliğini ve hesap verebilirliğini arttırmak için detaylı zaman ve iş planı oluşturmaya dayalı bir iş akış yöntemidir.

  • Geliştirilmiş Görselleştirme Olanakları:

BIM (Yapı Bilgi Modellemesi) destekli proje yönetimi ile çakışmaların ve hataların zamanında ve kolay tespiti sağlanır.

  • İş Alanında Kısa Süreli Toplantılar:

Mükemmel işleyen bir proje yönetimi için takımlar arasında iyi bir iletişim olmalıdır. Bilgi alışverişi ile herkesin sisteme katılması önemlidir.

  • Kalite Döngüsü Uygulama ( Planla – Uygula – Kontrol Et – Önlem Al):

Çözümlerin test edilmesini, sonuçların kontrol ve analizini, sürecin iyileştirilmesini içeren tekrarlı bir döngüdür.

  • 5S Kuralı (Ayıklama/Seiri – Düzenleme/Seiton – Temizleme/Seiso – Standartlaştırma/Seiketsu – Disipline Etme/Shitsuke):

1950’lerde Japonya’da ortaya çıkan bu kuralda amaç düzenli, temiz ve belli standardın üzerinde bir çalışma ortamı oluşturmaktır.

  • İnsan Güvenliği Önlemlerini Uygulama:

İnsan güvenliği her zaman en önemli konudur. İyi planlama ve hatasızlık sayesinde insan güvenliğine daha fazla dikkat edilir.

Yalın İnşaat Uygulamaları

Etrafımızda çok sayıda, farklı tasarım ve işlevlerde yapılar bulunur. Bu yapıların sürdürülebilir bir yaşama sahip olup olmama noktasında karar verici bir rolü vardır. Daha önce de belirttiğim gibi yalın yapılar karşılaşılan israfları mümkün olan en düşük seviyeye indirme gayesindelerdir. Dolayısıyla yalın yapıların yaygınlaşması ve bunun bir kültür haline getirilmesi sürdürülebilir bir sektör ve daha da önemlisi sürdürülebilir bir yaşam  için oldukça önemlidir. Bahsettiğim yalın inşaat ilkeleri ışığında çeşitli uygulamalar geliştirilmiş ve sektöre adapte edilmiştir.

  Prefabrik ve Modüler İnşaat:

Şantiye ortamında yapılan kesme ve şekillendirme işlemlerindeki fireleri kontrol etmek çok kolay değildir. Ancak prefabrikasyon ile bilgisayar destekli boyutlandırma ve şekillendirme işlemleri optimum malzeme kullanımını mümkün kılar. Ayrıca modüler yapıların montajı klasik yöntemlere kıyasla çok daha hızlı ve güvenlidir. Bu da şantiyede geçirilen zamanı oldukça kısaltarak daha az kaynak kullanımını, (su, elektrik, gaz) sağlar. Hem maliyetler hem de çevreye verilen zararlar azaltılır.

–  Daha Kolay ve Entegre Karbon Takibi:

Ne yazık ki inşaat sektörü dünya genelindeki CO2 salımının %38’inden sorumlu. Yapı malzemelerinin üretiminde ve taşınmasında karbon ayak izinin düşürülmesi sürdürülebilirlik için büyük önem taşımaktadır. Yalın inşaat uygulamaları kapsamında karbon azaltma ve hesaplama araçlarının kullanılması yaygınlaştırılmaktadır. Düşük karbon ayak izli malzemelerin seçimi bu sayede kolaylaşır. Ayrıca bu malzemelerin üretiminde iyileştirmeler yapılabilmektedir.

  Döngüsel İnşaat:

Baştan sona kadar bir döngü şeklinde ilerleyen projede, döngünün herhangi bir noktasında kayıp minimuma indirilmiştir. Bu da elde edilen veya elde kalan ürünlerin mümkün olan en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlar. Geri dönüşümü bir fırsat olarak görüp çevre ve ekonomi için yeniden kullanmayı mümkün kılar.

–  BIM Kullanımı:

BIM ( Yapı Bilgi Modellemesi) kullanımı ile projenin yaşam döngüsünün her aşaması çevreye en az hasar verecek şekilde tasarlanabilir. Zaman – maliyet – malzeme tahminleri, çakışma analizleri ve bölümler arasındaki iletişim ile yalın inşaatın minimum maliyet maksimum değer amacına ulaşılabilmektedir.

Yalın inşaat anlayışının üretici için müşteriye kolay ulaşma, düşük maliyet, kolay proje yönetimi, eleman güvenliği gibi faydaları bulunmaktadır. Bunun yanında müşteriye de belli standartlarda, maksimum değerde ve güvenlilikte, istekleri doğrultusunda bir ürün sahibi olma fırsatı verir. Bu karşılıklı memnuniyet sürdürülebilir bir sektör için temel gereksinimdir.

Related Posts

Yorum Yap